HER ŞEYİ DEĞİŞTİREN SAYI
Blue jean. Moda dünyasının vazgeçilmezi olan blue jeanler sanki hep hayatımızın bir parçasıymış gibi gelse de aslında her şey üç haneli bir sayıyla başladı. Bu modele neden “501®” dendiği ile ilgili çeşitli rivayetler bulunsa da gerçek olan tek şey, bu sayının her şeyi değiştirdiğidir. Her şey markanın ilk “ortaklığı” ile başladı. San Francisco’lu toptancı Levi Strauss ve Nevada menşeili terzi Jacob Davis, bir araya gelerek dönemin iş pantolonlarında perçin kullanarak onları daha da dayanıklı hale getirmeye karar verdiler. Bu ikili 20 Mayıs 1873 günü yaptıkları işlemin patentini alarak blue jeanlerin standardını oluşturdular ve tüm dünya onları takip etti. Biz bu ikonu günümüzde Levi’s® 501® olarak tanıyoruz.
Bu efsanevi denim düğmeli tasarımı ve straight fit kalıbı ile kuralları yıkan, cinsiyet kalıplarının dışına taşan, herkesin istediği gibi giyebileceği bir parça haline geldi. Zamanının işlevsellik için tasarlanmış pantolonu sonralarda pop yıldızlarından politikacılara, teknoloji devrimcilerinden rock müzisyenlerine kadar herkesin gözdesi oldu. Kendini özgürce ifade etmek isteyen herkes, 501®’in dünyasında bir araya geldi. İster yepyeni bir 501®’i sepetinize eklemiş olun ister ikinci el dükkanından yıllar önce aldığınız 501®’i giyiyor olun, siz de bu muazzam tarihin bir parçasını temsil edersiniz. Bu modelimizin kullanıldıkça daha da iyi gözüktüğünden bahsetmiş miydik?
Levi’s® 501®’lerin 149. yılını kutlamak için 501® ruhunu gerçekten yansıtan eşsiz insanlarla bir araya geldik.
Kid Cudi (@kidcudi) // Yetenekli hip-hop müzisyeni, oyuncu, yapımcı ve galaksilerarası müzik kaşifi.
Hayal alemlerinden esinlenen estetik yaklaşımı ve depresyon, bağımlılık gibi insanlığın karanlık yönlerini kendi hayatından yola çıkarak ele aldığı şarkı sözleri ile nam salan Cudi, pop müzik ve popüler kültür alanında kendine has bir yerde durmaktadır. Ruh sağlığı ve bağımlılık konularında farkındalık yaratmak için çalışan Kid Cudi, kendi yaşadığı zorlukları anlatmaktan hiçbir zaman çekinmedi. Böylece sevenleriyle gerçekten bağ kurarak onlara yardım edebiliyor. Şarkıları gibi kendisi de kalıplara sığmayan bir yapıya sahip. Son albümü “Man on the Moon III” Cudi’nin yarattığı evrende geçen üç bölümlük ay efsanesini nihayete erdiriyor.
“Vintage 501®’lerim üstüme tam oluyor. Onları her gün giymeye devam edeceğim.”
– Kid Cudi
Gabriella Karefa-Johnson (@gabriellak_j) Bir stilistten fazlası.
Moda dünyasını adım adım değiştiren, paradigmaları yıkan bir devrimci olan Gabriella aynı zamanda Vogue dergisinin kapağının stilistliğini yapan ilk Siyahi kadın olmanın haklı gururuna sahiptir. ABD’nin başkan yardımcısı Kamala Harris’in yer aldığı özel sayının da stil yönetimi yine kendisi tarafından yapılmıştır. Toone Goodman, Julia Sarr-Jamois ve Joe Zee gibi büyük isimlerle çalıştıktan sonra kendine has dünya görüşünü bulmuş ve bunu modada gerçek bir değişim yaratmak için kullanmaya başlamıştır.
501® kadar rahat ve kolay giyilebilen başka bir parça yok. İster feminen ister maskülen bir havaya sahip olabilirsiniz.
– Staz Lindes
Tremaine Emory (@tremaineemory)
Onun için on parmağında on marifet var desek bile yetersiz kalır. Attığı her adımda muhteşem hikayeler anlatan bu yaratıcılığın bir sınırı yok. Toplumsal konularda söz sahibi, sanatçı ve kreatif direktör olan Tremaine aynı zamanda Denim Tears isimli sokak giyimi markasının da kurucusu. Emory, Denim Tears çatısı altında pamuğun ve pamuğa bağlı olarak Birleşik Devletlerde köleliğin tarihini denim yoluyla keşfe çıkıyor. Ortaya ise giyilebilir bir sanat çıkıyor. Ucu bucağı olmayan bir yaratıcılık ortaya koyan Tremaine, Frank Ocean, Virgil Abloh, Tom Sachs, Andrê 3000 gibi isimlere danışmanlık verdiği gibi YEEZY markasında da marka direktörü olarak görev almıştır.
Gia Seo (@giaxseo) Model, kreatif direktör, stil mucidi.
Brooklyn menşeili yaratıcı stil görüşü ve kapsayıcılık alanındaki – bilhassa Asyalı Amerikalı toplulukların toplumdaki yeri hakkında - bitmez tükenmez mücadelesi ile dikkat çekiyor. Temsiliyet oldukça önemli bir konudur. Gia bu durumun farkında ve yaptığı ortak çalışmalarda bu hassasiyetle davranıyor. Gia’ya göre ortaklık yaptığı isimler sadece sözleriyle değil, eylemleriyle de fikirlerini savunmalılar. Doğma büyüme Alaskalı olan Gia, doğanın merkeze alındığı konular hakkında tutkuyla çalışıyor ve denim endüstrisinin değişimin başlaması gereken yer olduğuna inanıyor.
Mike D (@miked)
Mike D’nin müziğe ve popüler kültüre katkılarını saymakla bitmez. 80’li yıllardan beri rap müziğine punk-rock esintiler, akılcı sözler ve sample-dolu altyapılar getiren Mike D, bu sevilen tarzın sonsuza kadar değişmesine sebep oldu. Günümüzde iflah olmaz bir sörfçü ve hayırsever olan Mike D, Rainforest Action Network, Conservation International ve Fibershed gibi birçok STK ile çalışırken “The Echo Chamber” isimli oldukça popüler bir radyo programını da yapmaya devam ediyor.
